Kültürümüz Hakkında
Yemeklerimiz
Yemeklerimiz
- Bat
- Çökelekli
- Yağlı Börek
- Madımak
- Yaprak Sarması
- Köy Makarnası
- Sarımsaklı
- Cirbil
- Helle Çorbası
- Keş
- Tarhana
- Cırıktı
- Gömbe
- Düğü Pilavı
- Mercimekli Burgul Pilavı
- Keşkek Çorbası
- Ekmek Aşı
- Şekerli Börek
- Tirit
- Kavurma
- Mercimek Hellesi
- Cücüle Çorbası
Atasözlerimiz
Azabdan alma maya,ya daş olur ya gaya.
- Açma kutuyu söyletme kötüyü.
- Babası oğluna bağ bağışlamış,oğlu da bir cımbı üzüm vermemiş.
- Bekara karı boşmak kolay gelir.
- Bir dirhem et bin ayıp örter..
- Cahil çalımını satar,beş para etmediğini bilmez.
- Çağırılan yere erinme, çağırılmayan yerde görünme.
- Çiğ yiyenin karnı ağrır.
- Dadanmış kudurmuştan beterdir.
- Deveyi yardan aşıran bir tutam ottur.
- Denizin olduğu yerde dere çağlamaz.
- Deveciyle konuşan kapıyı büyük açar.
- Dünya bir handır,herkes sırasıyla gelir,kalır ve geçer.
- Elden vefa,zehirden şifa olmaz.
- Edebi ve hayayı edepsiz ve hayasızdan öğrenki unutmayasın.
- El yarası iyi olur,dil yarası iyi olmaz.
- Elden yiyen yolda acıkır.
- Fırtına eken dolusuna katlanmalıdır.
- Gençlikten kocalığına can,varlıktan yokluğuna mal sakla.
- Gökten ne yağdıda yer kabul etmedi.
- Koca ceviz kocadıkça ışkın verir budadıkça.
- Gönülsüz göğlere yaramaz.
- Güttüğü üç dene davar,ıslığı dağları tutar.
- Kuraklıktan kıtlık olmaz.
- Garı vardır gişiyi yeşil yaprak eder,garı vardır gişiyi gara toprak eder.
- Görünen köy kılavuz istemez.
- Güneş yarasaya çirkin gözükür.
- Hizmetçiden karı,ıhlamurdan odun olmaz.
- Hatibi konuşturan dinleyenleridir.
- İyiliğe iyilik her adam işi,kötülüğe iyilik er adam işi.
- İyi makas kendi kendini biler.
- İki kerpiç koysan bacan olur,kime varsan kocan olur.
- Katığının kadrini bilmeyen aç kalır.
- Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olur.
- Kazan yuvarlanmış kapağını bulmuş.
- Kuldan bela gelmaz Hak yazmadıkça,Hak bela yazmaz kul azmadıkça.
- Latife latif gerekir.
- Leb demeden leblebiyi anlamalı.
- Lokmanı çiğneğmeden yutmayasın!
- Mal canın yongasıdır.
- Meramın üzüm yemek değil,bekçi dövmek.
- Ne gelirse başına dilinden gelir.
- Ne doğrarsan aşına o gelir kaşığına.
- Ne deyim yüzü güzeli severim huyu güzeli.
- yuna gider.
- Ortak çok olunca zarar azalır.
- Öğünürse baht öğünsün.
- Öz ağlayınca göz ağlamaz.
- Parmağı uzun olan değil kısmeti olan bal yer.
- Para ile iman kimdedir bilinmez.
- Sarmısağı gelin etmişler,kırk gün kokusu çıkmamış.
- Sekizinde ne ise sekseninde de o olur.
- Suyun sessiz akanından insanından yere bakanından korkulur.
- Sırrını açma dostuna,oda söyler dostunun dostuna.
- Sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa.
- Tokattan aldım bakırı incitmeyin fukarayı fakırı.
- Taktirde yazılan tedbirle bozulmaz.
- Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
- Tok açın halinden anlamaz.
- Unumu eledim,eleğimi duvara astım.
- Üzümünü ye bağını sorma.
- Var eli herkes öper.
- Vurduğunu öldür,yedirdiğini doyur.
- Yağ gelen yerden bal esirgenmez.
- Yüksek yerde yatma yer alır, alçak yerde yatma sel alır.
- Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz yolda şaşırır.
- Zamansız öten horozun başını keserler.
Kasabamız Ağzı
Kasabamız Ağzı, Deyişler |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ağıtlarımız
AĞITLARIMIZ
Bağçeye Kuzu Girdi
Tüyü Kırmızı Girdi
Eller Anam Dedikçe
Yüreğime Sızı Girdi
Sepet Sepet Yumurta
Anam Beni Unutma
Unutursan Az Unut
Göz Yaşını Kurutma
Armudun Dalına
Konan Kuş mu Ola
Yarin Yolları da
Boran Kış mı Ola
Onbir Aydır Mektubunu Alamadım
Yüreğin Demir ile Taş mı Ola
Keklik Senin Yemeğin de
Kumda Kaynarmış
Cılhımış Yumurtan
Zayolmuş Emeğin
Akşam Olunca Boş Kalır Düneğin
Keklik Hangi Yola Yolladın Yavrumun
Sapanın Tutağına
Kuş Konmuş Çatağına
Kaç Senedir Gözlerim de
Gelmezsin Yatağına
Kız Anası Kız Anası
Hani Bunu Öz Anası
Çağırın Gelsin de
Elinde Mumlar Yanası
Yüce Dağ Başında Ekin Çaplarken
Mendilimin Dört Übüğünü Bağlarken
Boyuna Bakarken Göğnüm Eğlerken
Esti Bir Rüzgarda Ayırdı Bizi
Yüce Dağ Başında Bir Kısım Noğut
Ölürüm Gelin Anam Bir Kuran Okut
Cenazem Üstünde Bulunamazsam
Mezarım Üstünde Dolan Bir Vakit
Baba Kızın Beşmiydi
Birbirine Eşmiydi
Attın Beni Gurbet Ele
Kara Bağrın Taşmıydı
Atımı Çektim De Binek Taşına
Elim Ulaşmıyorda Eğer Kaşına
Çağırın Gelsinde Can Gardaşıma
Ağla Anam Ağla Yol Ayrı Düştü
Yüce Dağ Başına Yağmaz mı Dolu
Eşinden Ayrılanda Olmaz mı Deli
Günde Onbeş Kere Gördüğüm Yari
Aylar Oldu Da Göremez Oldum
Pınarın Başınıda Buza Dönderdin
Yaktın Yüreğimide Köze Dönderdin
Söküm Aylarında Gelirim Dedin
Tuttun Önünü Güze Dönderdin
Kurarlar Kazanında Olursa Suyum
Tahtaya Sığmazsa Salıncak Boyum
İncitmen Benide Mezara Koyun
Karanlık Yerlerede Koyarlar mı Ola
Paslanıyorda Saatimin Süngüsü
Ben Anamı Da Arzuladım Doğrusu
Gurbet Elde Ölü Kalırsa Yavrusu
O Da Yavrum Deyip De Ağlar mı Ola
Benden Selam Söyleyin Gelin Bacıma
Nasıl Dayanacak Benim Acıma
O Da Bacım Diye Ağlarmı Ola
Derleyen: Bayram HAN
Beddualar (Garışlar)
BEDDUALAR ( GARIŞLAR )
Ağzından, burnundan gelsin
Allah seni dölsüz bıraksın
Alla hından bulasın
Allah tekerine taş dolaştırsın
Allah yedirmesin
Bağrını kapıp yollara düşesin
Başında paralansın
Başımın gözümün sadakası olsun
Bir kazan suda yunasın
Boynu kopsun
Cehennemde cayır cayır yanasın
Cehennemin dibine kadar yolun var
Cehennem olasıca
Ciğerin ağzına gelsin
Ciğerin dağlansın
Ciğerine bit düşesice
Çatında patında kalasıca
Duvağın dürülü kalsın
Elin çalınsın
Elliğin körü
Ettiğini çekesin
Gıcır gıcır devrilesin
Gara baba ye e mi?
Gara habarın gelsin
Gözünün ışığı sönsün
Gül iken solasın
Gün yüzü görmeyesin
Kara baba ye
Kapın kitli kalsın
Kökünden devrilesin
Kökün kurusun
Köküne kibrit suyu
Kulağından kan gelsin
Lanet olasıca
Ocağına baykuş dünesin
Ocağın ısız galsın
Ocağın batsın
Sabaha salın çıksın
Sesi yerden gelesice
Senin evladın da sana etsin
Sürüm sürüm sürünesin
Töremiyesice
Yağlı kurşun yiyesin
Zıkkımın peki ye